24 Nisan 2014 Perşembe

2- Uçak Yolculuğu ve Pasaport Kontrolü

Uçak yolculuğumuz ne yazık ki bir aksilikle başlamıştı. Uçağımızın aslında kalkması gereken pist kapatıldığı için başka bir piste yönlendirildik. Bu pisti kullanmak içinde uçağın yük boşaltması gerekiyordu. Toplam 3 saat boyunca uçağın içinde bekletildik. Yolculuk 17 saat olmuştu bile. Hava yolu şirketine epey söylendik fakat beklemekten başka çare yoktu.

Uçağın kalkması ile birlikte heyecanlı bekleyiş başlamıştı.
Yolculuk benim için çok iyi geçmedi tabi ki. Doktorumun tavsiyelerine uyarak bol su içtim ve her saat başı yaklaşık 10 dk yürüdüm. Yolculuk boyunca bacaklarım çok fazla ağırmıştı. Ne kadar hareket etmeye çalışsam da, özellikle son 2-3 saat oldukça zor geçti. Uçağın oldukça dolu olması da boş olan koltuklara yayılma hayalimizi suya düşürmüştü.

17 saatlik yolculuğun ardından sonunda havaalanına varmıştık. Uçaktan indikten sonra pasaport kontrolüne kadar epey bir yürüdük.Bu sırada yürüyerek geçtiğimiz her noktada polis vardı. Yani sıkı kontroller uçaktan indikten hemen sonra başlıyordu.
 Sonunda pasaport kontrol noktasına ulaştık. Kısa bir sıranı n ardından sıra bize gelmişti. Pasaport kontrol noktasında görevli polis memuru daha ben bankoya yaklaşırken karnımdan hamile olduğumu anladı. Hemen hamile olup olmadığımı sordu. Korktuğumuz başımıza gelmişti. Her ne kadar montum ve çantamla karnımı saklamaya çalışsam da başarılı olamamıştım. Polis memuru hemen sorular sormaya başladı. Neden geldiniz ? Hamilesin nasıl seyahat ediyorsun ? Vizeni hamileyken mi aldın ? Ne zaman döneceksiniz ? Neden hamileyken uçuyorsunuz ? Nerede kalacaksınız ? gibi birçok soruya maruz kaldık. Bütün sorulara sakinlikle cevap vermeye çalıştık.
Öncelikle 30 haftalık hamile olduğumu gösteren ingilizce doktor raporumu kendisine gösterdik. Ardından otel rezervasyonumuzun çıktısını ve dönüş biletimizi gösterdik. Neyse ki dönüş biletimizi geldiğimiz tarihten 1 ay sonrasına almıştık. İyi ki böyle yapmışız. Gerçekten çok işimize yaradı. Sonra biletimizin dönüş tarihini değiştirmiştik.
Polis memuru sadece doğum için gelip gelmediğimizi sormadı. Bunu zaten soramazdı. Fakat bu cevabı almak için birçok soru sormuştu. Sorduğu sorulardan biri de neden sadece 1 haftalık otel rezervasyonumuzun olduğuydu. Buna cevap olarak ise birçok şehri gezeceğimizi söyledik. Bu yüzden booking.com'u kullanacağımızı belirttik. Verdiğimiz tüm cevaplar memuru tatmin etmemişti. Burada önemli olan asla oraya doğum yapmak için geldiğinizi belli edecek bir cevap vermemeniz. Direkt olarak sorsalar bile kabul etmemeniz gerekiyor.
 Fotoğraflarımızı çekip, parmak izlerimizi aldıktan sonra pasaportlarımızı bize vermedi. Orada bekleyen başka bir polis memuruna verdi. Memuru takip etmemizi söyledi. Bizde söylediği gibi memuru takip ettik. Memur bizi bekleme odasına götürdü. Pasaportlarımızı da bir bankoya teslim etti ve beklememizi söyledi. Oradaki başka bir memur pasaportlarımızla odadan çıktı.
Bekleme odasında toplam 1 saat boyunca bekledik. Odada bizimle birlikte bekleyen insanların konuşmalarından anladığımız kadarıyla çoğunun adı Muhammed'di. Neredeyse hepsi arap kökenliydi. Bizimle aynı uçaktan inip bekleyen 2 Türk kadın ve 2 çocuk vardı. Memurlar onlardan da kimin yanına geldilerse o kişinin çalışma iznini görmek istediklerini söylüyorlardı.
Bütün korktuğumuz şeyler başımıza gelmişti. Öyle endişeli bir şekilde sadece bekliyorduk. Bizi geri göndereceklerini düşünmeye başlamıştık artık. O kadar yolu nasıl tekrar geri döneceğimi düşünmeye başlamıştım bile. Sonra polis memuru pasaportlarımızı getirdi. Gidebileceğimizi söyledi. Bekleme odasından çıktık ve pasaportlara baktık. 6 ay geçerli kalış vizesinin mührünü gördükten sonra derin bir oh çektik. Hemen valizlerimizi alıp dışarı attık kendimizi.




Artık Los Angeles'daydık. Aksilikler olsa da sonunda gelebildik. O an bizden mutlusu yoktu gerçekten.
Aralık ayında İstanbul'dan buraya geldikten sonra hava sıcaklığı muhteşem gelmişti. Kış mevsimini hiç sevmiyorduk çünkü.
Hemen transfer için anlaştığımız firmaya ulaştık. Uçağın gecikmesi ve bizim fazladan 1 saat daha içeride bekletilmemizden dolayı araç epey beklemişti. Hemen araca binip otelimize doğru yola çıktık. Otele vardığımızda yola çıkalı neredeyse 24 saat olacaktı. Yorgunluk ve stres üst üste gelince iki kat fazla yorulmuştuk. Ertesi gün doktor randevumuz vardı. Hem de Mürvet Hanım ile tanışacaktık. Daha da heyecanlı günler başlamıştı.




23 Nisan 2014 Çarşamba

1- Karar Aşaması ve Ön Hazırlıklar

Merhaba;

Amerika'da doğum yapmak üzerine birçok blog okudum, çok araştırma yaptım. Bazı bilgiler gerçekten çok işe yaradı, bazıları ise beni gerçekten cesaretlendirdi. Madem bu maceraya bende atıldım yaşadıklarımı da paylaşma gereği hissettim.

Bebeğimizin olacağı haberini Mayıs 2013'de aldık. Amerika'da doğum kararını ise uzun araştırmalar sonrasında Ekim ayında aldık. Ekim ayına kadar da bu işi artık ticarete dökmüş, neredeyse tüm firmalardan hizmet ve fiyat bilgisi aldık. Oldukça dolgun fiyatları ve verdikleri hizmetleri değerlendirdikten sonra bu işi kendi başımıza halletmeye karar verdik. Biz zaten çift olarak başkaları tarafından yönlendirilmeyi sevmediğimizden, bu kararı aldığımızda hiç panik olmamıştım. Zaten daha önce çıktığımız tatillerde de herşeyi kendimiz planlamıştık. Eşime ve kendime bu konuda da oldukça güveniyordum. Sonuçta dil biliyorduk ve en önemlisi de buydu bence.Hemde maliyet açısından daha uygun olacağını düşündük.

Bize teklif veren firmaların varlığını kesinlikle gereksiz bulmuyorum. Fakat o firmaların dil bilmeyen, daha önce yurt dışına çıkmamış, internet ile haşır neşir olmayı sevmeyen insanlar için oldukça uygun olduğu düşüncesindeyim. Geri kalan insanlar için sadece biraz cesaret lazım sadece.
Doğum için eyalet seçimi en zor olan kısmıydı diyebilirim. Bizim lisemizde birçok eyalet vardı. Çünkü bunun kararını verirken çocuğunuzun ileride yüksek ihtimalle o eyalet de okuyacağını da göz önünde bulundurmamız gerekiyordu.

California seçimini yapmamızda en büyük etken eşimin en yakın arkadaşının, iş arkadaşının tanıdığı bir bayanın burada oturmasıydı. Bize yardımcı olabileceğini söylemişlerdi. Uzun zamandır orada yaşayan birinin olması biz tabi ki sevindirdi. Sonuçta dil bilsek de önerilere açıktık. Mürvet Hanımı önce aramaya karar verdik. Tam olarak nerede oturduğunu öğrendik. Oraya gittiğimizde ona yakın bir otel de kalacaktık.
Saolsun bize çok sıcak davrandı. Karşı komşusunun bir çocuk doktoru olduğunu söyleyip bizi daha da sevindirdi. Böylelikle bize doktor ve hastane önerebilecekti. Bu bilgileri edinip bize e-mail atacağını belirterek telefonu kapattık. Mürvet Hanım'dan gelecek bilgiye göre bizde oraya gittiğimizde doktor ve hastane ile görüşecektik. California seçimimizde tabi ki hava sıcaklığı da çok büyük bir etkendi. Bebeğimiz doğduktan sonra bunun önemini daha çok anladık.
Bu sırada artık tüm hazırlıklarımızı yapmıştık. Az bir zamanımız kalmıştı.
Tek sorunumuz benim artık belli olan karnımla pasaport kontrolünden nasıl geçeceğimdi. Bu durumla ilgili birçok yazı okuduğumuzdan oldukça endişeliydik. 14 saat uçup kapıdan geri dönmekte vardı.
Biz bu planlarla boğuşurken Mürvet Hanım'dan beklediğimiz e-mail geldi. Kadın doktoru, çocuk doktoru ve hastane önermişti. İlk iş olarak doktorumuzdan randevu aldık. Randevu alırken Türkiye'den geleceğimizi, hamileliğin kaçıncı ayında olduğumuzu belirttik. Bunu söylüyorum çünkü edindiğimiz bilgilere göre bazı doktorlar hamileliğin belli bir süresinden sonra hasta kabul etmeyebiliyorlarmış. Biz öyle bir problem yaşamadık neyse ki. Önceden randevu almak önemli bu yüzden.
Doktor randevu işini tamamladıktan sonra geriye hastane ve çocuk doktoru kalıyordu. Bunları da ancak oraya gittiğimizde halledebilecektik.
Mürvet Hanım Los Angeles'a yaklaşık 30 mil uzaklıkta Thousand Oaks'da yaşıyordu. Bizde otel rezervasyonumuzu bu çevrede yaptık. Sonrasında o çevrede ev bakacaktık. Havaalanından bizi otelimize götürmesi için transfer ayarladık.

İstanbul'da ki doktorumda en son kontrollerimizi yaptırdık. Uçağa binememe herhangi bir sıkıntı olmayacağını söyledi. Sadece her saat başı yürümem gerektiğini ve varis çorabı giymemin iyi olacağını belirtti. Aynı zamanda uçabilir raporumu yazdı.
Yanımıza, daha önceden yapılan bütün testlerimizi, ultrason görüntülerimizi ve raporlarımızı aldık. Bebeğimizin ilk zaman için ihtiyacı olacak kıyafetleri hazırladık. Kendi valizlerimizi hazırladık. Artık gitmeye hazırdık. Uzun bir yolculuk ve ardından stresli dakikalar bizi bekliyordu.






Devam edecek...